Uyanış
4.8 KADR GECESİ
Bir gün Rasûlullâh Efendimiz (s.a.v.) sahabesine şöyle der: “Beni İsrail Nebilerinden 80 yıl hep ibadet eden oldu.” Sahabenin hayreti üzerine Cebrail (a.s.) gelip Efendimize: “Ya Rasûlullâh, ümmetin o Nebilerin 80 yıl ibadet etmesine şaşıyorlar. Allâh sana ondan iyisini verdi..” diyerek “Kadr gecesi, bin aydan hayırlıdır” ayetini okur.
Yine Kadr gecesiyle ilgili Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Allâh, Kadr gecesini ümmetime hediye etti, başka ümmete vermedi.”
Efendimiz (s.a.v.) ümmetine tanınan bu ayrıcalığın önemine bir başka açıklamasında şöyle değinir: “Benim ümmetimin Velileri, Beni İsrail Nebileri gibidir..”
“Kadr gecesini senenin bütün gecelerinde arayınız” diye buyuran Efendimiz (s.a.v.), özellikle Ramazan ayında aranması gerektiğini de bildirmiştir. Bu da bizlere, diğer aylara nazaran Ramazan ayının bu hususta ne kadar önemli bir ay olduğunu gösterir.
Rasûlullâh Efendimizin (s.a.v.) bu açıklamalarından hareketle Kadr gecesinin ne olduğuna değinmeden önce, “Kadr gecesini önemli kılan nedir?..” sorusu üzerinde biraz duralım.
Cevap Kadr sûresinin birinci ayetinde:
“Muhakkak ki biz Onu (Kur’ân’ı), (Hz. Muhammed’in a.s.) Kadr gecesinde inzâl ettik!”
Bu ayette iki önemli işaret vardır…
Birincisi; Kadr gecesinin önemi, o gecede Kur’ân’ın (ciltler halinde sayfaları olan, kağıttan yapılmış bir kitap değil!!) inzâl olmasıdır.
Kur’an, Allâh indinden Hz. Muhammed’in (s.a.v.) bilincine inzâl olan varlığın hakikatı bilgisidir.
İkincisi; Kadr gecesi, her ne kadar genel kabule göre dış şartların kişide hakikatına yönelik bir hassasiyet meydana getirmesi şeklinde düşünülse de (ki bu kısmen doğrudur)… Kişi henüz içsel bir yolla hakikatından gelen feyzi değerlendirecek bir gelişime sahip değilse, dış şartlar bu konuda kişiye pek yardımcı olamaz. Dolayısıyla herşeyden önce kişinin içsel durumu/kişisel gelişimi önemlidir.
Hani derler ya, “iyi olacak hastanın doktor ayağına gelir” diye.. Bunun gibi, hakikate imanın gereğini samimiyetle yaşamaya yönelen bir kişinin en hassas anında, özünden gelen ilmin bir tazyikle bilincinde patlayarak açığa çıkmasıdır. İşte kişinin hakikatına olan bu hassasiyeti, onun “gecesi”; hakikat nûrlarının ondan açığa çıkması yolundaki (karşı konulmaz) içsel baskı ise “Kadr”idir.
Kişinin Kadr gecesi, Allâh’ı bilmenin onda vehme dayalı kabulleri yok ettiği anıdır.
“Her gece, Rabbimiz gecenin son üçte biri girince, rahmetiyle dünya semâsına tecelli eder” hadisindeki “gecenin son üçte biri” dahi, “kişinin Allâh indinde yokluğunun bilgisini en yoğun hissettiği anı” şeklinde anlaşılması gerekir.
Başka bir ifadeyle…
Allâh kavramının vehme dayalı kabulleri (varsayımları) yok ettiği an, kişinin beyni epifizindeki yüksek frekanslara karşı daha bir duyarlı hale gelir. Zira insanın bedeni evreni düşük frekanslarda seyrederken; beyindeki epifiz ise evrenin çok yüksek frekanslarda seyrini mümkün kılar. Epifizden beyne geçiş yapan yüksek frekanslar beyin performansını artırarak kişinin kozası (bedensel kayıtları) dışındaki evrenle (yani, daha kapsamlı bir halde Allâh ilmiyle) iletişime geçmesini sağlar.
Melaike’nin tenezzülü, evrensel gerçeklerle iletişimin beyinde harekete geçirdiği ilahî/aşkın kuvvetlerdir.
Ruh’un tenezzülü, Vahdet (teklik) realitesinin evrensel boyutlarda bilinmesi, hissedilmesi ve yaşanması açılımıdır.
Rasûlullâh Efendimiz (s.a.v.) Kadr gecesinin özellikle insanların hakikatlarına hassasiyetin arttığı bir ayda… Yani, Ramazan ayında aranması gerektiğini buyurmuş ve bundan dolayı Ramazan ayı için: “Ümmetimin ayıdır” demiştir.
Öyle ki, mübarek (diğer aylara nazaran mucizevî bir verimliliği olan) Ramazan ayının sıradışı kolaylaştırıcı enerjisini arkasına alıp, beynin kozası hükmünde olan duyu araçlarının dışındaki evrene açılımından ve bu açılımın olağanüstü getirilerinden yararlanamayanlar için sitem edercesine şöyle buyurmuştur: “Ramazan girip çıktığı halde günahları affedilmeyenin (cehennemden azat olmayanın) burnu sürtülsün!.”
Doğrusunu bilen Allâh’tır..
Waalwijk, 20-06-2016
Not: Kadr gecesi hakkında daha fazla bilgi isteyenlere Üstadım Ahmed Hulûsi’nin konuyla ilgili yazılarını okumalarını tavsiye ederim.